ÇÖPLERİMİZ;
  ne yapmalıyız?

Çöp her toplumun problemi olmuştur ve zenginlik ile beraber artmıştır. İnsanoğlu uzun süre bu problemi oraya buraya yığarak çözdüğünü sanmış ancak artan hazır mamul tüketimi ile çöp üretme kabiliyetimiz artmış ve sorun ciddi buyutlara ulaşmıştır. Üstelik toplumumuzun bazı kesimlerinde israf bir statü sembolü olmuştur.

Allahın lütfu ile maddi zenginliğe kavuşan insanlarımız eğer bu durumu dengeleyecek has Türk kültürü yoksa ya da diplomaları olduğu halde gereken eğitim düzeyine ulaşamadılarsa çöp üretiminde ve çevreye saçmada şampiyon olduklarını görmekteyiz.  Göcek koyları birkaç milyon dolarlık yatların lağımları ile yıllardır kirlenmektedir.  Çok kere şahit olmuşumdur mavi tur tekneleri koylar hariç her yerde yani koyun hemen dışında ne varsa boşaltmaktadırlar.

Lüks arabasını parktan çıkarır, arabanın boşalttığı yerde bir izmarit gurubu görülür hale gelir zira arabasının küllüğünü otoparka boşaltmıştır. Daha neler neler.

Belediyelerimiz ne yapar?  Uygun bir uzaklıkta büyük bir çukur bulur ve onu çöple doldurur. İlim de bu işte ne gerek prensibi hakimdir zaten ve bam, ne oldu Ümraniye çöplüğü patladı!  Belediyelerimiz en azından Ankara Belediyesi Sokaklara gülsuyu sıkmaktan vakit bulduklarında bu işi herhalde bir düzene koyarlar. Gülmeyin gözümle gördüm. Şöför ile yan yana ters istikamette durduk adam mahçup. Allah akıl fikir versin lafım ile rahatladı. Yer Ankara Anafartalar Caddesi tarih Ekim 2008! Emir kulu olduğunu yüzündeki karmaşık ifade ile anlatmaya çalıştı.

Aslında tüm hizmetlerimizi  pahalı da olsa yerine getiren belediye sağlığımız için önemli olan çöp toplama işini eh düzgün yapıyor denebilir. Ama çöple ne yapıyor? Mesele burda.

Duyarız çöpü yakarak şu kadar elektrik bu kadar maddi kazanç vs vs elde edildi diye, ama çöpü yakmakmıdır işin doğrusu? Bir sürü yatırım, yananı var, yanmayanı var, ıslağı var, tıbbisi var, kimyasalı var, var oğlu var! Birde Allahtan tıbbisi kimyasalı ayrı toplanıyor ama diğerleri karışık!

Yanabilen plastiği, kauçuğu, ahşabı, kartonu, kağıdı, kumaşı vs yakacağız, atmosferi kirleteceğiz ve o ürünleri dönüşümde kullanmadığımız için yenilerini enerji ve hammadde kaynaklarını daha da sömürerek üretip tüketeceğiz, muhtemelen gene yakacağız. Üstelik organik çöp ile karışık olduğu için verimsiz yanma yaparak sadece atmosfere kirlilik atacağız. Kokuları da cabası olacak.

Belediyelerimizin işini kolaylaştıracak ayrışımı evde basitçe yapar ve farklı araçlara teslim edersek çok ciddi bir hammadde ve gelir kaynağını ekonomimize çüzi yatırım ve isdihdamla sağlarız.  Çöplerin yakılmasıda durur. Bu verimsiz sahaya yatırım yapılmaz.

Organik çöpler de kompost yani gübre yapılarak fayda sağlamak üzere tabiata döndürülür. Sadece tıbbi atıklar malum sebepten yakılır ve kimya sanayi atıkları uygun işlemlerle çevreye zarar vermeyecek formlara sokularak geri kazanılır. Esasen bu uzmanlık işini yapan özel sektör kuruluşlarımız bir süredir varlar.

Eşim Çankaya Belediyesi bu ayrı toplama hizmetini vermeye başladığından beri küçük bir kağıt parçasını bile ziyan etmiyor artık. Etrafta komşularımızda bu konuda duyarlı ve hevesli umarım Belediyemiz bu işi pilot olmaktan ciddi boyuta taşır artık. Toplumun bazı kesimleri oldukça duyarlı gibi. Ne güzel! 

1994 -1996 yılları arasında yönettiğim bir kültür mantarı üretme çiftliğinde bakın ne yaptım.

Çiftik yönettiğim o yıllarda 30- 35 kişi çalıştırıyor ve genişleme inşaatlarını kendimiz yapıyorduk. Etrafa herşey saçılıyor ve bir mezbelelik içinde kalıyorduk. Çöp ayrışımı için altı bidon ayırdım; kağıt cam, ahşap, metal, plastik ve organikler için. Çiftlik köpeklerine yemek artıklarını verdiğimizden o kadar insan ancak bir bidon organik çöpü bir haftada biriktiriyorduk. Ahşapları kırıntılarını da sırasıyla işçiler eve götürüp yakıyordu. Cam, kağıt, plastik ve metalleri de haftada bir uğrayan hurdacımıza satıyorduk. Gelir çalışan işçilere ait bir fonda birikiyor ve dağıtılıyordu.

Bu sayede hem çalışanlara bu kültürü aşılamayı hem de ulusal ekonomiye azami dönüşüm katkısı sağlamayı hedefledim ve tam tutu. Üstelik tabiata atmak üzere belediyeye 30 kişi haftada ancak 50 litre çöp veriyordu. Çalışanlar da her çöpü ayrı biriktirdiklerinden çiftlik içi hep tertemiz derli toplu idi.     Bu şekilde ayrıştırma yerine sobada yaksa idik fayda gene alınırdı ama asgari düzeyde kalırdı. Bence çöp yakma yerine ayrıştırmak daha anlamlı ve çevreye çok daha fazla hizmet verilmiş oluyor. Tüm yanan malzeme aslında hammadde. Yakarsanız yenisini enerji tüketerek yapacaksınız. Her iki dönüşümde zararımıza!

Bu kaynağında çöp ayrıştırma  prensibini tüm evlerde ve iş yerlerinde uygulamamız lazım.  Çevreye ve milli ekonomiye ciddi katkımız olur ve en azından duyarlı bir vatandaş olmanın huzuru içinde uyuruz.